Bakırköy Kadın Cezaevi’ne sevk edilme talebi karşılanmadığı için başlattığı açlık grevi eylemi 75’inci gününe giren Fadik Adıyaman’ın, 8 Nisan günü kalp krizi geçirdiği öğrenildi. Adıyaman ile görüşen avukat Şükriye Erden, müvekkilinin durumunun kötüye gittiğine dikkat çekti.
“DHKP-C üyesi” olduğu iddiasıyla kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 çocuk annesi 50 yaşındaki Fadik Adıyaman’ın Tekirdağ T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderilmesi talebiyle başlattığı açlık grevi eylemi, 75’inci gününe girdi. Adıyaman’ın avukatı Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Şükriye Erden, sağlık durumuna ilişkin son durumu DİHA ile paylaştı.
‘Gençlerimiz öldürülürken ben yurt dışında duramazdım’
Adıyaman’ın sağlık durumunun açlık grevi öncesinde de çok kötü olduğunu, troid hastası olduğunu ve bütün vücut sisteminin bozulduğunu belirten Erden, son ziyarete gittiklerinde, Adıyaman’ın ağzında modüller oluştuğunu söyledi. Troid hastalığı için ilaç kullanması gerektiğini ancak açlık grevinden dolayı ilaçlarını kullanamadığını söyleyen Erden, bu hastalığın ileriki aşamasının kanser olduğunu vurguladı. Erden, Adıyaman’ın yurt dışına gitmeden önce Küçükarmutlu’da yaşadığını ancak politik nedenlerle yurt dışına gittiğini hatırlatarak, “Neden döndün?” yönündeki soruyu da Adıyaman’ın, “Dilek benim elimde büyümüştü, Yılmaz Öztürk’ün ailesi ile yakın köylerdeyiz. Gençlerimiz orada öldürülürken ben yurtdışında duramazdım” dediğini aktardı.
Avukat görüşmesinde kalp krizi geçirdi
Adıyaman’ın 5 dakikada bir bayıldığını, son olarak 8 Nisan’da ziyarete gittiğinde yüzünün morardığını ve bayılmak üzereyken görüşmeyi kestiklerini söyleyen Erden, kendilerine gelen bilgiye göre sonradan revire kaldırılan Adıyaman’ın görüşme sırasında kalp krizi geçirdiğini öğrendiklerini dile getirdi. Adıyaman’ın troid hastalığı yanında bir de kalp hastalığına yakalandığını anlatan Erden, Adıyaman’ın taleplerinin kabul edilebilir talepler olduğunun altını çizdi.
‘Adıyaman’ı götürmediler yanına başka tutsağı getirdiler’
Erden, devletin Adıyaman’ı Bakırköy Cezaevi’ne nakletmek yerine, Bakırköy Cezaevi’nden Elif Akbulut adlı tutsağı bir gece ağzını bantlayarak ve ellerine ters kelepçe takarak zorla Tekirdağ T Tipi Cezaevi’nde olan Adıyaman’ın yanına getirdiklerini de paylaştı. “Adıyaman’ı götürmediler yanına başka tutsağı getirdiler” diyen Erden, bunun çözüm olmadığını söyledi. Türkiye cezaevlerindeki tüm DHKP-C’li tutsakların Adıyaman’a destek olmak için dönüşümlü açlık grevine başladıklarını ifade eden Erden, devletin tutuklu ve hükümlülere yönelik tecridinin her geçen gün arttırdığına dikkat çekti.
Erden son olarak, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar ile sivil toplum derneklerinden temsilcilerin Tekirdağ T Tipi Cezaevi’ne giderek Adıyaman’ın sağlık durumu hakkında bilgi alacaklarını söyledi.
Bir cevap yazın