Edirne F Tipi Cezaevi’nde hak ihlallerinin işkence boyutuna ulaştığını belirten siyasi tutsaklar, hasta tutsakların sağlık hakkına erişimlerinin engellendiği, 80’e yakın tutsağın çeşitli bahanelerle hücreye atıldığını anlattı. Tutsaklar, cezaevine Meclis’ten veya sivil toplum örgütlerinden bir heyetin gelerek incelemelerde bulunmasını istedi.
Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutulan siyasi tutsaklar yaşanan hak ihlallerini DİHA’ya gönderdikleri mektupla anlattı. Tutsaklar mektupta savaşın cezaevlerine sindirme, iradesizleştirme ve tek tipleştirme politikaları şeklinde yansıdığını anlattı. Cezaevinde yaşanan hak ihlallerinin 7 ay önce cezaevi müdürü olarak atanan Haydar Ali Ak’ın göreve başladığı tarihten itibaren arttığına dikkat çeken tutsaklar, Ak’ın daha önce de Bayrampaşa, Erzurum H Tipi, Bolu ve Tekirdağ cezaevlerinde de işkenceci kimliği ile öne çıkmış bir idareci olduğunu hatırlattı.
Mektupta “Haydar Ali Ak çetesinde yer alan gardiyanlar çoğunlukla asker ve polislikten ayrılıp buraya özel olarak gönderilen kontralardır” denildi.
Yaklaşık 80 tutsağa disiplin cezaları adı altında, 1 ile 20 gün arasında değişen sürelerde hücre cezası verildiği bilgisinin paylaşıldığı mektupta, disiplin cezası alan tutsakların ayrıca telefon, ortak alan, mektup ve görüş haklarının da engellendiğini vurguladı. Kürtçe mektupların ise “tercüme” gerekçe gösterilerek 1-2 ay süreleri bulan gecikmelerle verildiğinin ifade edildiği mektupta, Kürdistan’daki cezaevlerinden sürgün edilen tutsaklardan 30 tutsağa çıplak arama işkencesi dayatıldığı aktarıldı. Tutsaklar, A. Kadir Yılmaz, Enver Baysal, Hakan Adıgüzel, İskender Kahraman, Ramazan Kızıldağ, Hüseyin Akış, Yahya Özmen adlı tutsakların fiziki işkenceye maruz kaldığını aktardı.
Hasta tutsakların tedavilerinin de engellendiğini belirten tutsaklar hasta tutsakların durumlarını ise şöyle özetledi: “M. Zahit Şahin’in bel fıtığı oldukça ağırlaşmış. Hastane sevki olmasına rağmen her seferinde bilinçli olarak geciktirildi. Hasta tutsak revire çıkıp nedenini sorduğunda ise cezaevinin kadın doktoru ve personelce darp edildi. Ahmet Hame’nin geçmişte göğsünde iç kanama meydana gelmiş. Yine kafasına dipçikle vurduklarından ötürü bir iç kanama daha geçirmiş. Kafasında oluşan hasar yüzünden sürekli nöbet geçirip düşüyor. Tek başına kalmaması gerekiyor ancak bunun için doktorlar bilinçli olarak rapor vermiyor. Aylık M.R (emar) çekilmeli, kontrollerin hassas ve düzenli takip edilmesi gerekiyor. Tek başına kalması yaşamını tehlikeye sokuyor. Selman Akpınar’ın vertigo hastalığı var. Sürekli baygınlık geçiriyor, haliyle onunda tek kalmaması gerekiyor. Üçlü odalara geçebilmesi için doktorun rapor vermesi gerekiyor. Müdür ve doktor faşist-ırkçı uygulamalarından dolayı rapor vermiyor. Serdar Arslan’ın birçok hastalığı var. Sağlıklı bir tedavi görmüyor.
Hüseyin Akış’ın Wernicke Korsakoff hastalığı var. Tek başına kalması hayati tehlikeyi doğurmasına rağmen aynı anlayış ve politikalardan rapor verilmiyor. Latif Sönmez’in beyninde damar toplanması ile ilgili bir hastalığı var. Esas bir diğer sorun doktorun hasta olan arkadaşlarımızın sevkini yapmamasıdır. Yine sevki olanlarında kimi faşist doktorların kelepçeli muayeneyi dayatmaları sonucu tedavi olamadan dönülüyor.”
Tutsaklar yaşanan ağır hak ihlallerinin tespiti için Meclis’ten ve sivil toplum örgütlerinden oluşacak bir heyetin cezaevine gelerek incelemelerde bulunması çağrısında bulundu.
DİHA 11.04.2016
Bir cevap yazın