Kazım Avcı, 62 yaşında ve yüzde 68 engelli. Kalp ve şeker hastası. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamındaki gözaltına alınıp tutuklandı.

20 gündür cezaevinde bulunan Avcı’nın 30 yıllık eşi Netice Avcı, gözaltı anından hücreye uzanan süreci Zaman’a anlattı. Eşinin doğruları söylemekten asla çekinmediğini belirten Avcı, tutuklama kararına gerekçe olarak gösterilen ‘terör’ suçlamasıyla eşinin uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını söylüyor. Sorguda eşine hiç ilgisi olmadığı haldeKPSS sınav sorularının önceden alınıp alınmadığı yönünde sorular yöneltildiğini hatırlatarak, iki oğlunun da KPSS’de yüksek puan alamadıklarına dikkat çekiyor.

Netice Avcı, dışarıda olmasına rağmen adeta hapis hayatı yaşıyor. Eşine yapılan eziyeti iliklerine kadar yaşıyor. Haftada bir gün olan ziyaret anını iple çekiyor. Eşinin çocukluğunda geçirdiği bir kazadan dolayı hayatını tek başına sürdürmesinin zorluğuna dikkat çekerken, şu ifadeleri kullanıyor: “Benim yardımım olmadan hayatını sürdüremez. Çünkü banyosuna ve lavabodaki ihtiyaçlarına ben yardım ediyordum. Evdeki banyoyu ona göre hazırladık. Ayağı kaymasın diye tutacakları vardır. Çoraplarına kadar kıyafetlerini ben giydiriyordum. Onun için de cezaevine gireli 20 gün oldu ve banyosunu yapamadı. Sadece tıraş olup saçlarını yıkadı. Dilekçe verip içeri girsem, banyosunu yaptırsam. Kendisine de söyledim. ‘Sen buranın şartlarını bilmiyorsun.’ dedi.”

CEZAEVİNE BİT İLACI MI GÖTÜRELİM?

Netice Hanım, bir insanın banyo yapmasının temel bir ihtiyaç olduğunu hatırlatarak soruyor: “Ne zamana kadar bu insan böyle kalacak? Cezaevine bit ilacı mı götüreceğiz? Eşim ne zaman banyo yapacak?”Kazım Avcı’nın, protezinin kullanılamaz hale gelmesinden korktuğunu, ‘Protezim bozulursa ben yatalak olurum’ diye endişe ettiğini anlatan Netice Hanım, “Banyo yaparken protezlere suyun hiç temas etmemesi gerekiyor. Proteziyle banyo yapması halinde aletler bir daha kullanılamaz hale gelebiliyor. Protezlerin özel olarak korunması gerekiyor.” diyor. Ardından tutuksuz yargılama istediklerini ifade ediyor: “Cezaevi şartları ona göre değil. Tutuksuz yargılansın. Biz bunu imtihan olarak kabul ediyoruz. Sadece rahatsızlığından endişe ediyoruz. Bize ‘sağlıklı olsam burada yıllarca kalabilirim’ diyor.”

‘X-ray cihazından geçerken protezini çıkardılar’

Aile, sağlık raporlarına ve durumun düzeltilmesi için yapılan başvurulara rağmen ilgili makamların olumlu bir adım atmamasına bir anlam veremiyor. Hatta, bütün bu süreçler, sistematik ve bilinçli bir eziyetin sergilendiği kuşkusunu doğurmuş. Netice Hanım da, eşinin Fethullah Gülen Hocaefendi’nin bir yakını olmasından dolayı gözaltı ve tutukluluk sürecinde hukuksuz davranışlara maruz kaldığını açıkça savunuyor. Tutuklama kararının hemen ardından cezaevinde yaşananlardan şu örnekleri veriyor: “Kazım Bey’in gözaltı süreci çok zor geçti. Cezaevine giriş yaparken de X-ray cihazından geçerken protezini çıkarmışlar. Seke seke tek bacağının üzerinde hoplata hoplata geçirmişler. ‘Sistem sinyal verdi’ diyerek aynı işlemi yeniden yapmışlar. Eşim, ‘Eğer üçüncü kez geçirselerdi yere kapanacaktım.’ dedi. Hastaneye götürürken protezinden sorun çıkartıyorlarmış. Sürekli cihaz ses çıkardığı için protezini çıkarmak zorunda kalıyorlarmış.”

RAPORLARA RAĞMEN TALEPLER REDDEDİLDİ

Kazım Avcı’nın avukatları hem soruşturma savcısı hem de mahkeme başkanının defalarca kapısını çalmış. Avcı’nın yüzde 68 engelliolduğu, başkalarının yardımı olmadan temel ihtiyaçlarını karşılamasının mümkün olmadığı defalarca hatırlatılmış. Sağlık raporları ilgililere sunulmuş. Buna rağmen tahliye kararı verilmemiş. Cezaevlerinden sorumlu Ankara Başsavcı Vekili ile görüşüldüğü halde, bugüne kadar hapishane şartlarında bir iyileşme olmamış.

Zaman 03.01.2016

Paylaş