Türkiye’de cezaevlerinde bulunan hastaların, özellikle ağır hastaların durumu, içlerinden sesini az çok duyurabilen biri ölüme yaklaşınca gündeme geliyor. Güler Zere gibi, hapishanede yakalandığı kanserden ölmeden birkaç ay önce Cumhurbaşkanı’nın özel affıyla tahliye edilen, ya da Gülay Çetin gibi, son isteği evinde ölmek olup hapishanede ölen insanlar… Ne yazık ki hapishanelerde onlara benzer durumda çok sayıda insan var. Bu durum kısmen, Türkiye’de hapisteki ağır hastaların, insan haklarının ve vicdanın gerektirdiği gibi hapishane dışında tedavi görmesini, tedavisi mümkün değilse son zamanlarını yakınlarının yanında geçirmek için salıverilmesini sağlayacak sistemli bir çözümün olmamasından kaynaklanıyor.

Bu konuda çalışmak ve uzun, zorlu, aksaklıklarla dolu İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alma, ardından Cumhurbaşkanı tarafından kişisel olarak affedilme sürecine alternatif bir çözüm üretmek için bir araya geldik. Amacımız şu veya bu kişinin artık ölmek üzereyken hapisten çıkartılması yolu yerine, cezaevlerindekiler dâhil olmak üzere herkesin sağlık hizmetinden ve hasta haklarından her zaman ve tam olarak faydalanmasını sağlamak.

Bunun için, hapiste hasta veya engelli olunca neler yaşandığını, cezaevlerindeki yaşam koşullarını ve tedavi koşullarını öğrenmek ve bunu duyurmak istiyoruz. Cezaevlerinin koşulları son olarak Pozantı ve Urfa cezaevlerindeki acı olaylarla gündeme geldi. Hapishanelerin şartlarının sağlıklı yaşamaya uygun olmadığını mahpuslar aslında çokça dile getiriyor, ama sesleri dışarıya kolay ulaşmıyor. Hasta mahpuslar arasında, hastalanmalarında veya hastalıklarının ilerlemesinde cezaevi koşullarının, burada gerektiği gibi tedavi görmemelerinin çok etkisi olduğunu söyleyen birçok insan var. Cezaevinde olmanın, cezaevinde ölmek demek olmaması için, Türkiye’de çok çeşitli nedenlerle cezaevlerinde bulunan 126.000 mahpus ve tüm toplum için, cezaevlerindeki yaşam ve sağlık koşullarının insanlığın gerektirdiği gibi olmasına çalışıyoruz. Ne yazık ki, şu anda cezaevlerinin çoğunda sağlık imkânları, yasalarda belirtilen şartları dahi sağlayamıyor. Halbuki hapis cezası bir insanın sadece özgürlüğünün kısıtlanması demektir, bu insanı hapsederken onu aşırı kalabalık, havasız, kirli, rutubetli, insan sağlığına elverişsiz koşullara mahkûm etmeye, aç bırakmaya, kışın çok soğukta, yazık çok sıcakta tutmaya, yıkanmak, tuvalete gitmek veya çamaşır yıkamak gibi temel insani ihtiyaçlarını kısıtlamaya hakkımız yoktur.

(Bayrampaşa Cezaevinde çekilen bu fotoğraf sezgihan.blogspot.com’dan alındı)

Öncelikle bir insanın cezaevinde hastalandığında neler yaşadığını öğrenmek için, İnsan Hakları Derneği’nin, Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi’nin elindeki verilerden ve basında çıkan haberlerden faydalanarak, ağır hasta mahpusların isimlerine, hastalıklarına ve hangi cezaevlerinde bulunduklarına dair bilgi topladık (bu konuda Adalet Bakanlığı’na da Vatandaşın Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında 14 Haziran 2012 tarihinde soru sorduk, ama maalesef henüz cevap alamadık). Sonra bu insanlardan bazılarına mektup göndererek hallerini, yaşadıklarını, ihtiyaçlarını ve taleplerini kendilerinden sorduk. Hakkında bilgiye ulaştığımız 223 insanın hepsine mektup gönderip değerlendirmemiz mümkün olmayacağı için bu liste içinden, doktorların yardımıyla seçtiğimiz, durumları ağır olan ve birbirinden farklı özellikte sağlık sorunları yaşayan 55 kişiye mektup gönderdik (Temmuz 2012). Gönderdiğimiz mektubu buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. Aldığımız cevaplar durumun önemini gösteriyor. Hasta mahpusların kendilerinin bize yazdığı bilgileri okumak için tıklayın.

Ne yazık ki, gönderdiğimiz mektupların birçoğu, sahibine ulaşılamadığı için geri döndü. Bu insanların bir kısmının bizim elimizdeki bilgiden daha farklı cezaevlerine nakledildiğini tahmin ediyoruz. Ayrıca birçok cezaevinde, cezaevinin kısım numarası (Silvri 1 nolu, 2 nolu gibi) bilinmediği zaman mektuplar teslim edilmiyor, biz de bu kısım numaralarına her zaman ulaşamıyoruz.

Çalışmamız kapsamında, İstanbul’da bulunan cezaevlerini ziyaret ederek koşulları yerinde incelemek istiyoruz. Ayrıca hasta mahpusların yakınları, avukatları ve doktorları ile görüşerek onlardan da bilgi almak istiyoruz. İşin henüz başındayız, bu konuda önerileriniz varsa veya görüşmek isterseniz lütfen bizimle temasa geçin (iletişim*). Eğer birlikte çalışmak isterseniz, gönüllü desteğine çok ihtiyacımız var! Bu konu hakkındaki her türlü bilgiyi de bu siteden duyurmaya çalışacağız.

Son olarak önemle belirtmek istiyoruz ki bu site, hapisteki herkes için, bütün hasta mahpuslar için çalışıyor. Burada siyasi ya da adli mahpuslar, kadın erkek çocuk, tutuklu hükümlü, veya siyasi görüş konusunda hiçbir ayrımcılık yapmamaya özen gösteriyoruz (mektup gönderdiğimiz hasta mahpusların hangi suçtan dolayı cezaevinde olduklarını bilmiyoruz ve sormuyoruz, bazıları kendiliklerinden bilgi vermişler bu konuda).

Paylaş