aclikgrevi-FE10-1B98-E94D

Tekirdağ 2 no’lu F Tipi Cezaevi’nde 22 siyasi tutsak 29 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde. Cezaevi yönetiminin keyfi uygulamalarını ve haklarını gasp etmesini protesto etmek, seslerini duyurmak için açlık grevine başlayan tutsaklara açlık grevilerinin 29. gününde olmalarına rağmen saf B1 vitamini verilmiyor. Açlık grevindeki insanlara verilmesi zorunlu olan B1 vitamininin kullanılmaması halinde ‘Wernicke Korsakoff‘ isimli bir hastalık ortaya çıkıyor, beyin ve sinir hücreleri ölüyor. B1 vitamini verilmemesiyle birlikte tutuklulara su ve şeker de verilmiyor ve tutuklular bu ihtiyaçlarını cezaevi kantininden karşılamak zorunda bırakılıyor.

 
Tekirdağ 2 no’lu F Tipi Cezaevi’nde tutsaklara işkence, insanlık hukukuna aykırı olmayan, küçük düşüren aramalar gibi uygulamalar yapılıyor. Tutuklulara hücreden her çıkışta askeri nizamda yürüme dayatılıyor. Tutsakları arama işlemi çırılçıplak soyularak yapılıyor. Diğer tutsaklarla iletişim kurmak insanlık dışı bir şekilde yasaklanıyor. Hücreler arası kitap alışverişi yasaklanıyor ve hücrelerde bulundurulan kitapların sayısı 10 ile kısıtlandırılıyor. Yapılan aramalarda tutsakların aldıkları notlara, defterlerine, şiir, öykü gibi edebi çalışmalarına da el konuluyor. Hastalanan mahkumlara yasalar ve insan haklarına aykırı olarak kelepçeli arama dayatılıyor ve bunu kabul etmeyen hastalar muayene edilmeden cezaevi’ne geri getiriliyor. Cezaevine girişlerde tutsaklar tekrar çırılçıplak soyularak insanlık dışı bir şekilde aranıyorlar. Tutsaklar yapılan aramaların küçük düşürücü olduğunu söyleyerek itiraz ediyorlar. (ki küçük düşmesi gerekenler tutsaklar değil onlara bu uygulamayı yapanlar) Özellikle müebbet ya da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahkumlar ve dayatmalara itiraz eden mahkumlara ‘süngerli oda’ denilen bir yerde ağır işkenceler yapıldğı söyleniyor.
 
Tutsaklar bu uygulamalara dikkat çekmek ve insanca muamele görmek için 29 gündür açlık grevindeler. Tutsakların dış dünyayla bağlantıları tamamen koparılmış, mektupları ve faksları gönderilmiyor. Cezaevinden kısa bir süre önce tahliye edilen Kürt siyasi tutuklu, açlık grevindeki tutukluların talepleri kabul edilmezse, yeni katılımların olacağına dikkat çekti ve “Sağlık durumları her an kötüye gidiyor” dedi. İHD İstanbul Şubesi Başkanı Ümit Efe açlık grevindeki maphuslara B1 vitamininin verilmemesine değinerek “Ülkemizde 500 ile 1000 arası Wernicke Korsakofflu insan var, bu çok acı bir tablo ve buna kimsenin hakkı yok. Derhal B1 verilmeli.” dedi.
 
29 gündür açlık grevinde olan mahkumların istekleri ise son derece insani, olması gereken ve ‘bunun için açlık grevine mi başlanır?’ denecek cinsten. Cezaevinde yargılandığı, mahkum olduğu davaya göre, siyasi durumuna göre muamelenin yapıldığını söyleniyor. Tutsakların 9 tane temel talepleri var ve bu talepler olabildiğince demokratik. Örneğin; ‘onur kırıcı arama istemiyoruz’ diyorlar, ‘hücreler arası kitap alış-verişi yapmak istiyoruz’ diyorlar, bundan daha normal ne olabilir. 22 tane beden daha insani koşullarda verilen cezalarını çekebilmek için 29 gündür açlık grevinde.
 
Tutsaklar 29 gündür açlık grevinde olmalarına rağmen medya hiçbir şekilde bu konuları gündeme getirmiş değil. Açlık grevindeki tutsakların durumları her an daha da kötüye gidiyor, diğer tutsaklar bir an önce taleplere cevap verilmemesi halinde açlık grevine yeni katılımlar olacağını söylüyor. Açlık grevinde olan tutukluların yakınları “Onları öldürmeye teşebbüs ediyorlar. Cezaevinden her an cenaze çıkabilir. Tutsaklar içeride ölüme terk ediliyor. Çocuklarımızın gözlerimizin önünde ölmelerine izin vermeyin.” diye çağrı yapıyorlar ama medya da insanlar da üç maymunu oynamaya devam ediyor. Haber değeri taşıyabilmesi için, ahlanıp vahlanmamız için illa ki oradan bir cenaze mi çıkması gerekiyor?
 
Peki açlık grevinde bir yakını olan insan, açlık grevinde olan tutsağın ailesi ne yapar bilir misiniz? Belki bilmezsiniz, ben anlatayım. Durmadan televizyona bakar, ‘onunla ilgili bir haber var mı?’ diye, her telefon çaldığında ürker, her kapı sesinde içini kapkara bir korku kaplar, yerinde duramaz, uyuyamaz, gizli gizli ağlar, güçlü görünür(görünmeye çalışır) ama aklı oradadır her daim, yemek yaparken elini keser, internet kullanmayı bilen evin gencinden haberleri taramasını ister, ‘ne oldu, ne olacak’ diye merakından bir türlü içi rahat olamaz, görüş günlerinde/telefon günlerinde eğer onunla konuşuyorsa/görüyorsa hep durumunu sorar, tekrar tekrar, gözleri dolar telefonu kapattıktan, görüşten çıktıktan sonra saatlerce ağlar, hep düşünür, hiç gülemez.
 
Bir ‘çözüm süreci’ ilerlerken şimdi, barış için adımlar atıldığı söylenirken, 29 kişi insanca muamele görmek için, insani hakları için bedenlerini açlığa yatmış durumda ve bu 29 kişinin onlarca tanıdığı ise bu durumda…
 
Tekirdağ 2 no’lu F Tipi Cezaevi’nde 22 tutsak açlık grevinde. SUSMA!!!
 
Paylaş