Nasır’ın ardından basın açıklaması yapan İHD İstanbul Şube üyesi Emine Küçükbumin, Haci Nasır’a 2010 yılında kanser teşhisi konulduğunu ve geçen süre içinde cezaevi koşullarından kaynaklı durumunun daha da kötüleştiğini söyledi. Nasır’ın bitkisel hayata girdiğini ve her an ölüme bir adım daha yaklaştığına dikkat çeken Küçükbumin, “Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve tüm yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. Haci Nasır’ın, ailesine veda hakkını kendisine çok görmeyin. Bir tek Haci Nasır değil ailesi de her gün kendisiyle ölmekte” diye konuştu.
(kaynak: yüksekovahaber)
* İHD adına açıklamayı okuyan Emine Küçükbumin, tutukluların toplum içerisinde “suçlu” damgası ile yalıtıldığını söyleyerek, hapishanelerde insanlık dışı koşullara ve uygulamalara maruz bırakıldığını kaydetti.
Küçükbumin, yetkililere “Kanayan yaramıza çare bulmak zorundasınız. Bu sizin göreviniz, yükümlülüğünüz” diye seslenerek, Haci Nasır’ın durumuna ilişkin şu bilgileri verdi: “2010 yılında kanser teşhisi konulan 47 yaşında adli bir mahkumdur. 12 Şubat 2012 tarihinde tutuklanarak Van hapishanesine, deprem sonrası ise Gümüşhane hapishanesine sevk edilmiştir. 31 Aralık 2012 tarihinde Van mahkemesi tarafından hakkında tahliye kararı verilen Haci Nasır, Çağlayan Adliyesi’nde sürmekte olan başka bir mahkemesinden dolayı Metris Hapishanesine getirilmiştir. Kendisi şu an Haseki Hastanesi’nin yoğun bakımında bilinci tamamen kapalı bir şekilde yatmaktadır. Ve tıbben yapılabilecek bir şey kalmamıştır. Kendisine verilen raporda kemoterapi sürecinde hayati tehlike oluşabileceği değerlendirilmesi yer almaktadır. Bırakalım, risk ihtimalinden öte somut bir durum, sonuç ortada; şu an bitkisel hayatta ve bilinci tamamen kapalı, tıbbi olarak yapılacak bir şeyin kalmadığı ölüm sınırında bir insandan söz ediyoruz.”
Küçükbumin, hapishanelerde yaşanan sessiz ölümlere seyirci kalınmamasını istedi.
Haci Nasır’ın ailesinin de katıldığı eylemde, ağabey Tevfik Nasır bir konuşma yaptı. Nasır, kardeşi tedavi edilebilseydi bu hale gelmeyeceğini belirterek, hala “hayati tehlike olmadığı, hapishanede kalabileceği”ne dair rapor verildiğini kaydetti. Nasır, “Ciğerimiz yanıyor” dedi, adalet istediklerini söyledi.
(kaynak: etha)
Bir cevap yazın