Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde bulunun Mehmet Kil adlı tutuklunun kendini asarak intihar ettiği iddia edildi. İddiayı “düzmece” olarak nitelendiren ağabey Şahin Kil, kardeşinin psikolojik bir rahatsızlığının olmadığını belirterek, “Kardeşimi öldürenleri biliyoruz. Her ne olursa olsun sorumluları bulmak için bu olayın üstüne gideceğiz” dedi.

Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklu bulunan 24 yaşındaki Mehmet Kil’in (24) dün sabah saatlerinde A Blok 3 Nolu koğuşun banyosunda kemeriyle intihar ettiği iddia edildi. Kil’in intihar ettiği ileri sürülen gün Adana 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başka bir davadan duruşmasının olduğu ve mahkeme hakiminin mazeretli olması nedeniyle görülmediği öğrenildi. Cezaevi yönetimi öğle saatlerinde aileyi arayarak Kil’in intihar ettiğini bildirirken, cenaze ise yine aynı gün akşam saatlerinde polis tarafından ablukaya alınan Seyhan ilçesindeki Küçükoba Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Yakınları, Kil’in intihar etmediğini öldürüldüğünü iddia etti.
‘ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİLER’
2010 yılında “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra sevk edildiği savcılık tarafından serbest bırakılan Kil, 3 ay önce yol kontrolü sırasında onaylanan cezası nedeniyle gözaltına alınarak Kürkçüler F Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Ağabey  Şahin Kil, kardeşine 15 yıl 3 ay hapis cezası verildiğini belirterek, özellikle son günlerde kardeşinin baskı uygulayan gardiyanlar tarafından ölümle tehdit edildiklerini belirttiğini söyledi. Ağabey Kil, “Kardeşim ile en son geçtiğimiz Pazartesi günü açık görüşte görüştük. Kardeşim sürekli ‘Ağabey gardiyanların baskısı git gide artıyor. Gece  saatlerinde koğuşlar basılarak köpeklerle arama yapılıyor’ diyordu. Sadece bu baskılar değil tabi sözlü ve fiziki baskıların da olduğunu söylüyordu” dedi.
‘DİRENİŞİMİZ ONLARI DELİ EDİYOR’
Cezaevi görüşünde kardeşinin iyi göründüğünü ve durumunun iyi olduğunu dile getiren ağabey Kil, kardeşinin intihara kalkışabilecek herhangi psikolojik rahatsızlığının olmadığının altını çizdi. İntihar iddiasını “düzmece” olarak nitelendiren ağabey Kil, kardeşinin ölümünde gardiyanların olduğunu söyledi.
Ağabey Kil, şöyle devam etti: “Görüşte kardeşim, cezaevinin baş gardiyanı ve diğer gardiyanlarla sert bir şekilde tartıştığını ve fiziki anlamda kavga ettiklerini söylemişti. Saldırının ardından gardiyanlar kardeşimi ve arkadaşlarını ‘Sizin buradan ancak ölünüz çıkar’ şeklinde tehdit etmiş. Buna rağmen kardeşim ‘Ne kadar baskı yaparlarsa yapsınlar biz direniyoruz. Bizi yıldıramazlar. Direnişimiz onları deli ediyor’ demişti.’
 ‘MAHKEME GÜNÜ ÖLDÜ’
Kardeşinin katledildiği gün başka bir davadan duruşması olduğu ve kendilerinin de o gün duruşmanın yapılacağı Adana 23. Asliye Ceza Mahkemesi önünde beklediklerini ifade eden ağabey Kil, cezaevinden aldıkları haberle Adana Adli Tıp Kurumu Morgu’na gittiklerini söyledi.
‘KARDEŞİMİ ÖLDÜRENLERİ BİLİYORUZ’
Ağabey Kil, duruşma gününden bir gün önce kardeşinin “Yarın benim mahkemem var avukatım ile görüştüm. Benim bu davadan ceza almamam gerekiyormuş. Yarın ki duruşmaya iyi hazırlanmam gerekiyor” dediğini aktardı. Kardeşinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için cezaevlerinde başlatılan 3 günlük açlık grevine de girdiğini kaydeden ağabey Kil, toprağa vermeden önce dini vecibelerini yerine getirdikleri kardeşinin vücudunda herhangi bir darp izi görülmediğini dile getirdi.
Ağabey Kil, şöyle devam etti: “Defin işlemi bittikten sonra evin önünde taziye kurduk. Fakat çok sayıda zırhlı araç ve TEM polisleri kapıya kadar geldi. Bize taziyeyi kaldırmamızı söylediler. Polis bize, ‘Valilik izin vermediğinden kaynaklı taziyeyi kaldırın. Ayrıca bizim için ha dağdaki PKK’li ha  cezaevindeki PKK’li. Bizim için fark etmez, teröristtir’ dediler. Ve ondan sonra sürekli zırhlı araçlarla evin önünden geçerek taciz etmeye başladılar. Kardeşimi öldürenleri biliyoruz. Her ne olursa olsun sorumluları bulmak için bu olayın üstüne gideceğiz. Bu olayın üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz.”
‘TÜM YÖNLERİYLE ARAŞTIRILMASINI İSTİYORUZ’
Kardeş Zehra Turan da, ağabeyinin telefon görüşçüsü olduğunu ifade ederek, en son cezaevinden arayan yetkililerin “Kardeşinizi kaybettik. Bugün adli tıp morguna ve savcılığa gidin sorun” dediğini aktardı. Kardeş Turan, bu işin peşini bırakmayacaklarını vurguladı.
Avukatı Mehmet Nuri Toprak ise, Kil’in otopsi işlemlerine katıldığını ve boğazındaki izden başka vücudunda herhangi bir izin olmadığını belirtti. Toprak, “Kendisiyle geçen gün görüştüm. İntihar edebilecek bir durumu yoktu. Bizler olayın tüm yönleriyle araştırmasını istiyoruz. Bu ölümle ilgili şüphelerimiz var. Savcılığa da bu şüphelerle ilgili delillerin toplanması ve kesin ölüm nedeni için başvuru yaptık” diye konuştu.
Paylaş