Siyasi tutukluların başlatmış olduğu açlık grevi eyleminin sınırı aşan bir noktaya geldiğini söyleyen sağlıkçılar, her an kötü haberlerin geleceği aşamaya gelindiğine dikkat çekti.
“PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerin son bulması” amacıyla siyasi tutukluların başlatmış olduğu süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 63’üncü gününü geride bıraktı. Sağlık açısından kritik bir eşiğe gelindi. Açlık grevinde olan tutukluların sağlık durumundan net bir bilgi gelmezken, sağlık örgütlerinin cezaevlerini denetleme talebine yanıt verilmedi. Kritik bir noktaya gelen açlık grevi eylemlerini değerlendiren sağlıkçılar, tutukluların taleplerin karşılanması için acil çağrı yaptı.
‘YAŞAMI SAVUNMAK İÇİN YEMİN EDİYORUZ’
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İnsan Hakları ve Cezaevi Komisyonu Üyesi Mehmet Nur Ulus, Hipokrat yeminine dikkat çekerek, “Yaşamı savunduğumuzu, ölümlere karşı durduğumuzu, ölümlerin olmaması için mücadele ettiğimizi onun için yeminler ettiğimizi bir kez daha yenilemek istiyorum” dedi. Ulus cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı tutukluların yapabileceği tek mücadele şeklinin açlık grevi eylemi olduğunu söyleyerek, “Bir kişi talepleri için kendisini açlığa yatırıyorsa. Buna saygı duymak gerekir. Taleplerin karşılık bulması için adımlar atılmalı” diye konuştu.
‘NÜROLOJİK PROBLEMLER KALICILAŞIYOR’
63’üncü gününde olan açlık grevi eyleminin sağlık açısından yaratacağı sorunlara işaret eden Ulus, “Nürolojikprolemlerin yavaş yavaş açığa çıktığı ve kalıcılaştığı bir dönemden geçiyoruz. Açlık grevinin sınırı 50’nci gündür. 50’nci günden sonra hafıza kaybı, görme bozukluğu, işitme kaybı, karanlıkta korkma, halsizlik, uykuya meyilli ama uyuyamama, bu yönlü problemler çıkıyor. Açlık grevlerinde özelikle belli miktarda sıvı alamalılar. Günde 5 bardak tuzlu su içmeliler. Onun yanı sıra B1 vitamini verilmelidir. Bu tableti almadıkları süre nürolojik problemler kalıcılaşacak. B1 vitamini nürojojik sorunların kalıcılaşmasını önler. Takip ettiğimiz kadarıyla B1 vitamini verilmiyor bu insan hakkı ihlalidir” dedi.
‘AÇLIK GREVLERİ SINIRI AŞTI, TALEPLER KABUL EDİLSİN’
Bağımsız sağlıkçılardan oluşan heyetlerin cezaevlerine gönderilmesi gerektiğini vurgulayan Ulus, tutukluların bire bir sağlık taramasından geçirilmesi ve yaşam alanların görüp bununla ilgili raporların tutulmasını istedi. Öcalan’ın tecrit koşulu ve tutukluların yaşam koşulların önündeki engellerin kaldırılması çağrısını yineleyen Ulus, “Diyalog kanalı açılmalı. Bir an önce bir çözüme gidilmeli. Çünkü 63’ncü günü artık sınır değil. Sınırı aşan bir durum.Cezaevlerinde tabutların çıkmaması için bir an önce adım atılmalı” uyarısında bulundu.
‘SAĞLIK BAKANLIĞI ÇÖZÜM OLMALI’
Sağlık Bakanı’nın sessizliğine işaret eden Ulus, “Kendiside bir doktor ve açlık grevine karşı bir tavır almalı. Tavırda müdahale etmek değil. Dinlemek ve çözüm olmaktır. Gördüğümüz bazı haberlerde açlık grevinde olanların eylemine müdahale edileceği söyleniyor. Müdahale dışındı çözüm gelişmeli. Müdahale bir sonuç vermez” diye uyardı.
‘HER AN KÖTÜ HABER ALABİLİRİZ’
Diyarbakır Tabipler Odası Eşbaşkanı Yakup Altaş da, temel önceliklerinin insan sağlığını korumak olduğunu anımsatarak, “Türkiye tarihinde ciddi hak ihlalleri ve baskınların olduğu dönemde cezaevlerindeki tutuklular bedenlerini ölüme yatırarak bu tarz eylemler başlatmışlar. Ve ne yazikki yine tarihte ölümlerle sonuçlanan eylemlikler olmuştur. Şuanda da 63’üncü gününü aşan bir açlık grevi var. 40’nci gününden sonra yaşamı tehdit eden boyutlara geliyor. Her an kötü haber alabileceğimiz günlerdeyiz. Acil bir şekilde talepler karşılık bulmalıdır” çağrısında bulundu.
‘BAĞIMSIZ HEYET TALEBİNE YANIT VERİLMEDİ’
Altaş, Türk Tabipler Birliği (TTB) üzerinden bağımsız bir heyetin açlık grevi eyleminde olanların sağlık kontrolleriniyapması bu sürece dahil olması için Adalet Bakanlığı ve Cezaevi Genel Müdürlüğü’ne gözlemci olma talebinde bulunduklarını söyleyerek, taleplerine her hangi bir yanıt verilmediğini söyledi. Bu tutumun ciddi sıkıntıları doğurabileceğini aktardı.
‘TALEPLERİN KARŞILANMADIĞI YERDE ÖLÜMLER OLUR’
Altaş da, Sağlık Bakanlığı’nın sessizliğine tepki göstererek, “Temel önceliği insan sağlığıdır. İnsan sağlığının rahat ve huzurlu geçirilmesi için çaba gösteren bir yerde durmalı. Cezaevlerindeki insanlar bu eylemi başlattıklarından asıl amaçları ölmek değildi. Buradaki insanların bazı siyasi talepleri vardır. Bu taleplerin çözümü için son nokta olan bedenini açlığa yatırmak zorunda kaldılar. Bu talepler karşılık bulmadığı zaman ölümler olur. Bu noktada Sağlık Bakanı vicdani olarak devreye girip taleplerin yerine getirilmesi için çaba göstermelidir”
dihaber 18.04.2017
Bir cevap yazın