Tutsakların sağlık haklarının da ihlal edildiğine dikkat çekilen raporda, hasta tutsakların kelepçelerinin açılmadan tedaviye zorlandıklarına yerv erildi…

Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutsaklar cezaevinde yaşanan hak ihlallerini raporlaştırarak, duyarlı kurum ve kuruluşlara ulaştırdı. Raporda, siyasi tutsakların tehdit altında oldukları, 2 bin tutsağa tek doktorun baktığı belirtildi.
Cezaevlerinde siyasi tutsaklara dönük hak ihlalleri artıyor. Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasi tutsaklar cezaevinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor tuttu. Cezaevindeki 18 tutsak tarafından İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT), Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları Derneği (İHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Türk Tabipler Birliği (TTB), Antalya Barosu ve TUHAD-FED’e sunulmak üzere hazırlanan raporda cezaevinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin çarpıcı detaylar yer aldı.

Siyasi tutsaklar tehdit altında

Hazırlanan raporda cezaevlerinde, “Mevzuatı bir kenarı bırakın” söylemleri ile birlikte hak ihlallerinin arttığına dikkat çekilirken, ihlallere Adalet Bakanlığı’nın “Güvenlik tedbirlerinin artırılması ve firarların önlenmesi” başlıklı genelgesinin dayanak yapıldığına dikkat çekildi. Raporda, cezaevlerinde kapasitenin üzerinde tutsağın tutulduğu, tutsaklara çıplak arama dayatıldığı, tutsakların keyfi bir şekilde sürgün edildiği belirtildi. Alanya L Tipi Kapalı Cezaevine getirilen tutsakların “Siyasi kaldığı koğuşlara gitmeyin, onlar terörist, onların yanına giderseniz ceza alırsınız” şeklinde tehdit edildiğine vurgu yapıldı.

Avukatlara akıl almaz soru!

Yine raporda tutsakların avukatları ile görüşmelerinde de cezaevi personeli tarafından “Niye teröristlerin davasına giriyorsunuz” baskısı ve tehdidi ile karşı karşıya kaldıkları vurgulandı.

2 bin tutsağa tek hekim!

Tutsakların sağlık haklarının da ihlal edildiğine dikkat çekilen raporda, hasta tutsakların kelepçelerinin açılmadan tedaviye zorlandıklarına yerv erildi. Cezaevinde suların sık sık kesildiğine ve temizlik maddelerinin kısıtlı verildiğine dikkat çekilen raporda, adli tutsaklarla birlikte 2 bin tutsağın sağlık sorunları ile bir pratisyen hekimin ve bir diş hekiminin ilgilendiği, hasta tutsakların hastane sevklerinin geciktirildiği ifade edildi.

‘Tutsaklar ölüme terk edildi’

Sağlık sorunlarının artığına dikkat çekilen raporda, kalp ameliyatı geçiren ve cezaevinde kalmasının riskli olduğuna yer verilen hasta tutsak Ömer Açar’ın düzenli kontrollerinin yapılmadığı, Hüseyin Çığ’ın 6 ay öncesinden gün almış olmasına rağmen ‘güvenlik’ gerekçesi ile ameliyata götürülmediği belirtildi. Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) cezaevinde kalamaz raporu verdiği hasta tutsak Engin Aktaş’ın hücreye atıldığı, yine ameliyat geçiren Rızgar Turhan’ın göğsüne narkoz etkisi altında iken Türk Bayrağı çizildiği hatırlatılan raporda tutsakların ölüme terk edilmesi durumunun söz konusu olduğu vurgulandı.

AYM kararlarına rağmen kitaplar verilmiyor

Kendilerine gönderilen dergi, gazete ve kitapların iki ayı aşan sürelerde ellerine ulaştırıldığını ya da yasaklı olduğu iddiası ile hiç verilmediğinin belirtildiği raporda, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarına dikkat çekilerek, “AYM Sayın Öcalan’ın kitapları için verilen toplatma kararlarını düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı bularak kaldırmıştır. Buna rağmen arkadaşlarımıza gönderilen Sayın Öcalan’ın kitapları verilmemiştir. Konuyla ilgili yapılan itirazlar reddedilmiştir. AYM’nin kararları için ‘bağlayıcı değil, emsal ve içtihat oluşturmaz’ denilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Yine tutsakların mektup ve yazılarına da el konulduğu ya da kendilerine ulaştırılmadığının belirtildi. Raporda, Kürtçe’ye dönük tahammülsüzlük de Kürtçe mektup ve yazıların postaya verilmemesi ile görüldüğü belirtildi. Yine tutsakların Kürtçe savunma yapmasının da engellendiğinin aktarıldığı raporda, disiplin soruşturmalarında savunma alınmaksızın hücre cezalarının verildiğine yer verildi.

Müebbet habis cezaya çaptırılan Adnan Çaçan ve Mehmet Salim iki yıldır cezaevinde olduğunu ve onları tek hücreye konularak kimseyle görüştürülmedikleri bilgilerine yer verildi. Raporda “Cezaevlerinde baskıları yoğunlaştırarak hazırlanan provokatif zemin hususunda duyarlılık gösterip provokasyonların önüne geçilmesi, önemini insan haklarından yana vicdan sahibi ve demokratik tüm birey grup ve kurumların dikkatine sunuyoruz” denildi.

DİHA 19.07.2016

Paylaş