SİİRT (DİHA) – Siirt E Tipi Cezaevi’nde 31 Aralık’ta geçirdiği kalp krizi üzerine hastaneye kaldırıldığı sırada yaşamını yitiren Haşem Arduçlu isimli 52 yaşındaki tutuklunun sabah saatlerinde rahatsızlandığı ancak revirde doktor olmayışı nedeniyle tedavi olamadığı akşam saatlerinde kalp krizi geçirdiği ortaya çıktı.
Türkiye’de yapılan tespit çalışmalarına göre sayıları yüzlerce olarak ifade edilen hasta tutsaklar, tahliye veya tedavi edilmedikleri için yaşamını yitiriyor. 2014 yılında bölge cezaevlerinde tutulan Seyithan Taşkıran, Şeyhmus Yetek, Celal Kılıçaslan, Ramazan Özalp, Lütfü Taş ve Haşem Arduçlu isimli hasta tutsaklar yaşamını yitirdi. Yılın son günü, yani yeni yıla bir kala Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşamını yitiren Haşem Arduçlu isimli tutsağın yaşamını yitirmesi ile ilgili cezaevindeki tutsaklarla görüşen İHD MYK üyesi Vetha Aydın, kalp krizi geçiren Arduçlu’nun, rahatsızlanmasına rağmen doktor olmadığı gerekçesiyle revire götürülmediği bilgisi edindiklerini kaydetti.
Arduçlu’nun göz göre göre ölüme sürüklendiğini ifade eden Aydın, “Elde ettiğimiz bilgilere göre Haşem Arduçlu, sabah saatlerinde hastalanıyor. Fakat doktor olmadığı için revire çıkarılmıyor. Akşamüstü ise, doktora çıkarıldığı sırada kalp krizi geçiriyor ve ancak böyle hastaneye kaldırıyor” dedi.
Cezaevi’nde sağlık memuru ve sürekli doktor yok!
Cezaevi’nde görevli sağlık personelinin sürekli bulunmadığını kaydeden Aydın, şunları aktardı: “Şu anda cezaevinde sağlık personeli yok. Aile Hekimi yani doktor ise, Aile Hekimliği sisteminden kaynaklı bilfiil cezaevinde bulunmuyor. Haftanın belirli günlerinde birkaç saat olmak üzere uğrayıp, cezaevinde kısıtlı sayıdaki tutsağı muayene ettikten sonra cezaevinden ayrılıyor” diye belirtti. Arduçlu’nun ölümünün cezaevinin sorumluluğu altında ve yönetimin eksikliğinden kaynaklanan bir durum olduğuna işaret eden Aydın, “Burada sağlık memurunun olmayışından kaynaklı ölümün meydana geldiğini söyleyebiliriz. Arduçlu’nun ölümüne ilişkin araştırma çalışmalarımız sürüyor. Adalet Bakanlığı’na konuyla ilgili başvuru yapacağız” dedi.
Cezaevindeki tutsaklar: Müdürün değişmesiyle baskılar arttı
Cezaevindeki tutsaklarla yapılan görüşmede ihlallerin olduğu bilgisini de edindiğini söyleyen Aydın, şöyle devam etti: “Siirt Cezaevi dönem dönem ihlallerin ve baskıların arttığı en doğal hakların engellendiği bir konumdadır. Tutsaklar, özellikle birkaç ay önce cezaevine atanan 2. müdürün değişmesiyle baskıların arttığını aktardı. Ortak alanların kullanılmasının engellenmesi, görüşlerin kısıtlanması gibi ihlaller var. Bunlar kazanılmış doğal haklardır.”
‘Cezaevleri utanç merkezi’
Cezaevleri gerçeğinin artık Türkiye’nin kanayan yarası olduğuna belirten Aydın, “Cezaevlerini artık bu dönemden itibaren utanç merkezi olarak nitelendirmeyi uygun buluyoruz. Kürt sorununun demokratik çözümüne ilişkin adımlar atılmaya çalışılırken, görüşmeler yapılırken cezaevlerindeki hak ihlallerinin artış gösterdiğine dikkat çekmek istiyoruz. Artan baskılar dikkat çekici boyutta” şeklinde konuştu.
Aydın’ın iddiaları üzerine görüşmek üzere aradığımız Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi yetkililerine ulaşılmazken, yaşamını yitiren tutsak Arduçlu’nun otopsi raporu ise henüz çıkmadı.
(dm/pu)
Bir cevap yazın