Bugün canımız madende yandı. Yarın, 17 Mayıs, Zonguldak Karadon’da 2010’da 30 madencinin ölümünün 4. yıldönümü. O 30 madenciden sonra yüreğimizin acısı tedbir aldırmaya yetseydi eğer, Şili’deki madencilerin bir yaşam odasına sığışıp 66 gün sonra kurtarılışı üzerine daha çok düşünmüş olsaydık eğer, ve tedbiri alması gerekenlerin çarklarını canımız leyhine ittirebilseydik çevirebilseydik eğer, bugün Soma’yı böyle acı yaşamayacaktık.
Acımız biraz da, bugüne kadar bu basit tedbirleri almadığımız için kendimize kızgınlığımızdan büyüyor. Yetkililerin pervasızlığı, vurdumduymazlığı, umursamazlığı, yetmedi saldırganlığı değil sadece öfkemizi büyüten. Bunları daha önce yaşadığımız için öfkeliyiz ve yine yaşayacağmızı hissetmenin öfkesini, korkusunu duyuyoruz.
Bir umut, değiştiririz gidişatı. Türkiye’nin, yıllardır imzalamadı ILO’nun sözleşmesini imzalaması için baskı yaparız belki, gücümüz bu sefer yeter belki: http://www.change.org/tr/kampanyalar/somasonolsun-madenlerde-g%C3%BCvenlik-ve-sa%C4%9Fl%C4%B1k-s%C3%B6zle%C5%9Fmesi-ni-imzalay%C4%B1n-tbmmgenelkurulu
Ve engel olmak gerek bu tedbirsizliğin, bu genişliğin tehlikeli işlere adım atmasına. Bu devletin yapacağı nükleer santrallerin güvenli olacağına inanıyor musunuz? Engel olmak gerek başka felaketlere: http://www.radikal.com.tr/yazarlar/koray_caliskan/nukleer_kaza_oldugu_gun_turkiye-1192311
Madencilerin iş güvenliğinin takipçisi olmalıyız. Ama kendi iş yerimizde, kendi alanımızda ne oluyor onu da asla ihmal edemeyiz. Metris Cezaevi’nde bir infaz koruma memuruna sormuştum, burada deprem olsa kaçabilir misiniz, mahpuslar nasıl tahliye edilecek bunca kilitli kapıyı kim nasıl açacak? “İnşallah olmaz o deprem, olursa burada da kaçamayız, evde de” demişti, ailesini başka bir şehre göndermiş bu yüzden, kaçamayacağını bildiği için.
O acil durum gerçekleşmeden soruyoruz, yarın öbür gün bu ülkenin aşırı kalabalık hapishanelerinde yangın olsa, deprem olsa, kim nasıl çıkaracak görevlileri ve mahpusları? ACİL DURUM PLANINIZ VAR MI? Kurtarma ekipleri var mı? Acil tahliye yolları var mı, açık mı?
Bunları bilgi edinme hakkı kanunu çerçevesinde Adalet Bakanlığı’na soracağız cezaevleri için. Siz de sorun, hapishaneler, madenler ve çalıştığınız yerler için. Şirketinizi bir de çalışanlar açısından düşünün.
Bir cevap yazın