Bu sayfalarda daha önce, artık tahliyesi göründü diye sevindiğimiz Hasan Kaçar, hâlâ içeride. Hâlâ. Yaşıyor diye mi tahliye edilmiyor? Kardeşi soruyor: Verdiğiniz hakları kullandırtacak mısınız bize?
Hasan Metris’e getirildi 6 ay sonra Adli Tıp Kurumu (ATK) hastalığının tedavisi cezaevinde mümkün değildir dedi ve derhal tedavi olması gerektiğini belirtti. Fakat yazıyı savcılık gelen rapora 1 ay sonra ek istemiyle geri yolladı. Ekte ‘bakıma muhtaçtır’ ibaresini istedi. ATK ‘cezaevinde tedavisi mümkün değildir’ ibaresini ekleyip yolladı. Bu raporlarla tahliyesi gerçekleşenler olmasına rağman savcılık bir daha ‘bakıma muhtaçtır’ ibaresi isteğiyle raporu geri çevirdi.
Son rapor yenilenmelerinde Hasan’ın hastalıklarının hızla ilerlediği ve geri dönülmez aşamalara geldiği de ortaya çıktı. Crohn hastalığı kaslarına da geçmiş ve bunun tedavisi de olanaksızlaştı. Bağırsakları ve kaslarını çürüten hastalık hızla diğer organlarına yayılıyor. Adı kanser değil ama 3 ciddi hastalığı da ölümcül ve çok ağrılı hastalıklar.
Bütün kemiklerini eklemlerini sızlatan bu hastalığına rağmen vicdanla değil düşman hukukuyla hastaya yaklaşılıyor. İşlemleri hızlandırılmıyor aksine savcılık ve ATK arasındaki iletişim mantıksızlığından daha da uzatılıyor. Savcılığın istediği ibareye ısrarla cevap vermeyen ATK’nın burdaki niyetini anlamak mümkün değil.
Metris R tipinde ağrıları artan abim Hasan Kaçar doktora çok ağrısının olduğunu söyleyip muayene olmak istediğini belirtmiş. Pratisyen hekim ise çok ilgisiz bir şekilde ‘yazılı başvuru yap başka şekil bakmam’ demiş. Bunu diyebilen bir hekim yazılı dilekçeyle sağlıklı bakar mı size soruyorum? Ve daha önce de ATK’ya götürülen abime doktor muayane sırasında sırtını aç dinliyecem demiş. Hasanın elleri çok kısıtlı hareket ettiği için sadece karnından kazağını çekebilmiş ve beli çok az açılmış. Doktor abimden tiksinircesine hiç dokunmadan , sırtını hiç açmadan kışlık yün kazağının üstünden stereskopla dinleyip muayene yaptım demiş. Abim mevcut ağrılarından ve artık tükenen bedeninden dolayı takat edip bişey dememiş. ‘Boşver ablacım aylardır halden hale soktular bizi bu ne ki ‘ deyip konuyu kapattı. Ayrıca 6 Ocak günü abime raporun çıktı tahliye oldun denilip cezaevinden çıkacağı söylenmiş aynı gün. Parası hesaptan çekilmiş, eşyalarını al denmiş ve kapıya bile götürülmüş çıkış işlemleri için. Diğer iki tutsak aynı gün tahliye edilirken bir memur gelip beklememiz gerekiyormuş, Hasan biraz daha bekliyecek demişler.
Bunları art niyetli bulmamış susmuştuk. Fakat bunlar psikolojik oyunlar ve yıldırmadan başka bir şey değil artık hiçbir inancımız kalmadı. Hasan da bir çok hasta gibi psikolojik ve fizyolojik olarak ölümü gerçekleşince ailesine verilecek. Biz aile olarak bütün hukuksal yollara defalarca başvurduk. 2 yıldır adli tıp kuruluna götürülmesini bekliyorduk. Şimdi ise ordan kurtulmasını. Vatandaş olarak bütün hukuksal başvuru yollarına usanmadan defalarca başvurmamıza rağmen bu yollar tıkayılmış ve sanki siz ne yaparsanız yapın o ölmeden çıkmayacak deniyor. En son Cumhurbaşkanı’nın açıklaması üzerine yaptığımız başvuru süreciyle bu işlemlerimiz daha da çıkmaza sokulmuştur. Ve cumhurbaşkanına güvenip açıklama yaptığı akşamın sabahında başvurumuzu jet hızıyla yaptık. Fakat atk ve savcılıktan çıkamayan işlemlerimizden sanırım Cumhurbaşkanının hala haberi bile yok. Atk’ya yollandığında da dosyasının ilk sayfasında resmen hastayı teşhir edici bilgiler yollanıyor doktora. Doktor hasta dosyasını açar açmaz ‘devletin bütünlüğünü bozan, pkk terör örgütüne yardım yataklık üyelikten Van ağır cezadan müebbet alan Hasan Kaçarın gerekli …’ Bu ibareyle gönderdiğiniz dosyadan bizim için gerekli ve adil olan hangi ibare geri gelebilir ki? Hipokrat yeminde hastaya siyasi görüşlerini sorun mu diyor? Cezası müebbet değilse doğruyu söyleyin mi deniliyor?
Bu çıldırtan süreç başta Hasan’ı olmak üzre bütün ailemizi tüketmiştir. Elimizden gelen hukuksal ve demokratik yöntemleri denedik fakat hiçbir getirisi olmadı. Şimdi soruyoruz ; verdiğiniz hakları kullandırtacak mısınız bize? Hasan Kaçar’a, Kemal Gömi’ye Salih Tuğrul’a , Halil Güneş’e? Bu yasa ve haklar bu kişiler için de var mı?
Hasan da bu hasta mahpuslar gibi tahliye edilmiyecekse bizden neden başvuru istiyorsunuz, neden hapisteki hastalar için 16. Madde var diyorsunuz?
Biz bu oyunda tükendik çünkü Hasan tükendi artık kurtarılamaz.. Buyrun siz söyleyin biz ne yapalım? Canımız ciğerimiz içerde yanıyorken, acılar içinde kıvranıyırken, hor görülüyorken tedavisiz ölümü bekliyorken izleyelim mi? Siz olsanız ne yapardınız?
Asya Kaçar
İnsan Hakları Derneği Hakkari Şubesi’nin bu konuyla ilgili bugün yaptığı basın açıklaması

Hasan Kaçar serbest bırakılsın
İHD Hakkari Şube Başkanı İsmail Akbulut, bir yıldır Metris Cezaevinde bulunan ve sağlık durumu gün geçtikçe kötüye giden Hakkarili tutuklu Hasan Kaçar’ın durumuna dikkat çekmek için basın açıklaması yaptı. İHD Hakkari Şubesinde düzenlenen basın açıklamasına İHD Yöneticileri ve Kaçar’ın kardeşi Mahmut Kaçar katıldı.
Basın metnini okuyan İHD Hakkari Şube Başkanı Akbulut, Türkiye de tüm cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülere yönelik baskı sürgün işkence her tür insanlık dışı uygulamaları yaşandığını ileri sürdü.
Akbulut,”Adalet Bakanlığı sorumluluklarını yerine getirmeyerek cezaevlerinde yaşananları görmezden gelip hasta tutsakların durumunu Mahkemelerin vicdanına terk etmiştir. Hasta tutsakların tedavileri yapılamamakta hasta tutsaklar ölüme terk edilmektedir, tutsak yakınlarının aktarımlarına göre tutuklular hastanelere giriş kaydı yapılıp tedavi edilmeden cezaevlerine geri götürüldüklerini ve cezaevi ring araçlarının hasta tutsaklar için işkenceye dönüştürülmüştür.
Cezaevlerindeki sürgünler, işkence iddiaları ve ölüm sınırında olan hasta mahpusların durumlarının ciddiye alınmaması ölümlere sebep olmaktadır. Bu anlamda ölümler yaşanmadan bir an önce başta Cumhurbaşkanı, Meclis başkanı ve Başbakanı sorumlu olmaya çağırıyoruz” dedi.
Akbulut, Metris Cezaevinde hasta tutsak Hasan Kaçar Adli Tıp kurumunun yaklaşık on gün önce verdiği raporda infazın 6 ay durdurulması tedavinin dışarıdan yapılması ve bakıma muhtaç olduğu raporu verilmesine rağmen hala serbest bırakılmamasının alisini tedirgin ettiğini belirterek şunları söyledi: ”
Bu durum ailesi ve biz insan hakları savunucuları olarak mevcut sorunların ilgisizliğinden kaygı duyuyoruz ve bu yaklaşımı kabul etmiyoruz. Yine Trabzon Cezaevinde Hasta tutsak Necman Öner ve durumları ağır olan 162 hasta tutsağın serbest bırakılması için iktidarı ve Adalet Bakanlığını göreve çağırıyoruz ve kamuoyunu Hasta tutsaklar konusunda duyarlı olmaya davet ediyoruz.
İnsan Hakları Savunucuları olarak Hasta tutsaklar konusundaki hassasiyetlerimizi kamuoyu ile paylaşmayı sürdüreceğimizi ve durumu acil ve ağır olan hasta tutsaklar serbest bırakılıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu. Hakkarihabertv.com
http://www.hakkarihabertv.com/hasan-kacar-serbest-birakilsin-15066h.htm
Bir cevap yazın