Seyithan Taşkıran’ın kalbi artık atmıyor. Bundan sorumlu olanlar, sorumluluklarını azıcık hissediyorlar mı acaba? Hiç üzülüyorlar mıdır sizce? Mesela onu aç bırakan, hücreye koyan cezaevi idaresi, bir “Hay Allah” demiş midir? Acil durumlarda bile önce bürokrasiyi devreye sokan bu ceza infaz sistemini, bu adalet sistemini kuranlar ve değiştirmeyenler, Seyithan Taşkıran ve daha nice insanın bu yüzden öldüğünü acaba fark edebiliyorlar mı?
Acı haberi Hürbakış.net‘ten aktarıyoruz:
Cezaevi Seyithan Taşkıran’a da tabut oldu
Hasta tutsakların ölüm terk edildiği cezaevlerinde bir tabut daha çıktı. Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulduğu tek kişilik hücrede, aç bırakılan, kalp krizi geçiren, zamanında müdahale edilmeyen ve 18 gündür hastanede yaşam mücadelesi veren 45 yaşındaki Seyithan Taşkıran adlı tutsak, hayatını kaybetti.
04 Ocak 2014
İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre 163 tutsağın ölüm sınırında beklediği cezaevlerinde yetkilileri duyarsızlığı bir tutsağı daha ölüme gönderdi. Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulduğu tek kişilik hücrede 18 Aralık günü kalp krizi geçiren Seyithan Taşkıran, kaldırıldığı Van Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde yaşamını yitirdi. Gece yarısından sonra yaşamını yitiren Taşkıran’a otopsi yapılacağı, ardından cenazenin Diyarbakır’a götürüleceği öğrenildi. 18 gündür yoğun bakım ünitesinde tutulan Taşkıran’ın, kalp krizi geçirdiği esnada aç olduğu tespit edilmişti.
Çocuğun ifadesi ile tutuklandı 
Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Selahattin Mahallesi’nde 3 farklı iş yerine yönelik 5 Ekim 1993 yılında düzenlenen ve 5 kişinin ölümüne 2 kişinin de yaralanmasına neden olan silahlı saldırı ile ilgisi olduğu iddiasıyla o dönem 13 yaşında olan birinin verdiği ifade sonucu 2009 yılında gözaltına alınarak tutuklanan Taşkıran’a, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından müebbet hapis cezası verildiği öğrenildi.
‘Ağabeyim ölüme gönderildi’ 
Seyithan Taşkıran’ın kardeşi Murat Taşkıran daha önce yaptığı açıklamada 13 yaşındaki bir çocuğun vermiş olduğu ifadeler doğrultusunda tutuklanarak müebbet hapis cezası alan ağabeyinin 6 yıl boyunca Diyarbakır, Batman ve en son Bitlis E Tipi Cezaevi’ne gönderildiğini belirtmişti. Ağabeyinin 2 yıldır Bitlis E Tipi Cezaevi’nde tek kişilik hücrede tutulduğunu söyleyen Taşkıran, kalp krizi sonrası yaşanan yoğun bürokrasi trafiği yüzünden ağabeyine zamanında müdahale edilmediği için beyin damarlarına oksijen gitmediğini ve beyin damarlarının tıkandığını aktarmıştı.
Son 13 yılda 2300 tutsak ölüme gönderildi 
Adalet Bakanlığı verilerine göre; cezaevlerinde son 13 yılda 2300 mahkûmun yaşamını yitirdi. BDP Milletvekili Ayla Akat’ın verdiği soruya verilen cevapta, cezaevinde hayatını kaybeden hükümlü ve tutuklu sayısı şöyle : 2000 yılında 193, 2001 yılında 158, 2002 yılında 89, 2003 yılında 163, 2004 yılında 54, 2005 yılında 59, 2006 yılında 157, 2007 yılında 176, 2008 yılında 211, 2009’da 196, 2010 yılında 252, 2011 yılında 268, 2012 yılında 260, 2013 yılında 68. (diha)

Kaynak: Hürbakış, 4 Ocak 2014

seyithan taşkıranİşte böyle bir insan ayrılmış aramızdan. Seyithan Taşkıran adında. Fotoğraf: mednuce.com

Paylaş